Boğaziçi Üniversitesi: Bilimi çöp poşetine koyup, 45 metrekareye sığdırdılar
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (eski adıyla Devlet Planlama Teşkilatı/Kalkınma Bakanlığı) tarafından 2007 yılı başından bu yana finansal olarak desteklenmekte olan Boğaziçi Üniversitesi’nin en önemli ve en büyük araştırma merkezi TETAM’ın (Teleiletişim ve Enformatik Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi) ekipmanlarının çöp poşetlerine doldurularak iki hafta önce boşaltıldığı ortaya çıktı.
Teleiletişim ve Enformatik Alanlarında Araştırmacı ve Akademisyen Yetiştirme Projesi’nin kurumsallaştırılması amacıyla 2007 yılından beri fonlanan ve 2013 yılında kurulan TETAM’ın, Bilgi İşlem Merkezi’ne tahsis edilmesi sonrası başlayan taşınma işlemleri sırasında ortaya çıkan görüntüler ise tartışmaları da beraberinde getirdi.
Laboratuvarın alt yapısını oluşturan ve çöp poşetleri ile taşınan ekipmanlar, TÜBİTAK ve Avrupa Birliği projeleri gibi çeşitli araştırma projesi kaynaklarıyla alınıyor.
Yalıtılmış kablosuz ağlar ve uydu iletişimi araştırma laboratuvarı, sensörlerle donatılmış akıllı ortam laboratuvarı ve araştırmacı bilgisayarlarının olduğu laboratuvarın boşaltılacağı ve idari birime tahsis edileceği ise akademisyen üyelere haber verilmedi.
TETAM’da 5G ve 6G alt yapılarının hazırlanması, baz istasyonlarının sanallaştırılma projeleri, vücut içine yerleştirilen nano makinalar ile canlı hücreler arasındaki iletişim sağlayan cihazların yani nano iletişim cihazlarının çalışmaları gibi önemli projeler yürütülüyordu.
Geçtiğimiz haftalarda olaya tepki göstermek üzere üniversitenin akademisyenleri bir açıklama yayımlanmış, 35 akademisyen bildiriye imza atmıştı.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden Cem Say da olaya sosyal medya hesabından; “Boğaziçi Üniversitesindeki en büyük araştırma merkezinin (Teleiletişim ve Enformatik Araştırma Merkezi) binasının yarısı iki hafta önce boşalttırılıp donanımları çöp torbalarına konularak taşıttırılmıştı ya? Bilin bakalım bu hafta binanın diğer yarısına ne oldu?” şeklinde sorarak tepkisini ortaya koymuştu.
Say’ın sosyal medyadaki paylaşımına alıntılayan ve TETAM’da projeler yürüten Prof. Dr. Tuna Tuğcu da olaya tepki göstermiş, çöp poşeti içerisindeki ekipmanları gösteren fotoğrafını paylaşarak ‘’Araştırma projemiz gasp edildi. Bu şartlarda bizden araştırma mı bekliyorsunuz?’’ diye sormuştu.
‘YASAL DEĞİL, SBB VERDİĞİ PARANIN HESABINI SORMALI’
Konu ile alakalı görüşlerini aldığımız TETAM’da projeler yürüten Prof. Dr. Tuna Tuğcu, Strateji ve Bütçe Başkanlığı (SBB) fonları ile yapılan TETAM binasının idari bir birime tahsis edilmesinin yasal olmadığını söyledi.
Tuğcu, “Bu bina TETAM tarafından yapıldı yani SBB’nin eski adı Devlet Planlama Teşkilatı’nın sağladığı fon ile yapılmıştır. Temelinin kazılmasından binanın sıvasına kadar projenin fonuyla yapılmıştır. SBB, ‘Boğaziçi Üniversitesi bu fonu TETAM projeleri için kullanacak’ demiştir. Devam eden projede rektörün binayı başka birime vermesi yasal değildir. Üstelik idari işlere verilmesi hiç mümkün değildir” dedi ve ekledi:
“SBB’nin yani eski adıyla Devlet Planlama Teşkilatı’nın verdiği paranın hesabını sorması gerekiyor.”
’24 SAAT İÇİNDE BOŞALTMAMIZ İSTENDİ’
Tuna Tuğcu, 40’ın üzerinde Boğaziçi Üniversitesi akademisyenin ve uluslararası birçok akademisyenin de içinde yer aldığı 70 kişilik bir araştırma merkezi olan TETAM’ın taşınacağını 24 saat önceden gelen bir yazı ile öğrendiklerini belirtti.
Tuğcu, “Bunun süreci vardır, görüş alınmadan da yapılamaz. Bizim haberimiz dahi olmadı. Gelen yazı ile birlikte bize dev bir merkezin taşınması için 24 saat verildi. Bu kadar büyük bir merkezin 24 saat içinde boşaltılması mümkün değildir. Bırakın boşaltılmasını eşyalarımızı alma fırsatımız dahi olmadı. Hizmetliler çok kıymetli olan cihazları çöp poşetlerine doldurarak alt kata taşıdılar. Bu cihazlar o şekilde taşınamaz. Aletlerimiz kullanılmaz hale geldi.”
Kandilli’de bulunan dört katlı TETAM binasının önce üst iki katının boşaltıldığını, eşyaların alt katlara taşındığını ifade eden Tuğcu, daha sonra binanın tüm katlarının boşaltılması kararına varıldığı söyledi.
‘3 BİN METREKAREDEN 45 METREKAREYE’
Boğaziçi Üniversite’nin kuzey kampüsünde kendilerine 45 metrekarelik bir alan tahsis edildiğini belirten Tuğcu, “3 bin metrekarelik TETAM binasından, 45 metrekarelik alana sıkıştırdılar bizi. 70 akademisyen ve öğrenciler o odada ancak yan yana durabiliriz. Deney yaptığımız, 4 tonluk 8 metrelik su tanklarımız var, cihazlar nereye konulacak?” diye sordu ve projelerle araştırmaların duracağını söyledi.
‘PROJE YÖNETİCİSİ DE YASAL OLMAYAN BİR ŞEKİLDE DEĞİŞTİ’
Tuna Tuğcu, TAM projesinin proje yürütücüsünün bir hafta önce rektör Naci İnci tarafından değiştirildiğini aktardı:
“Yürüttüğümüz projelerde biri de TAM projesiydi. Bu projenin yürütücüsü de yasal olmayan bir şekilde değiştirildi. Öncelikle projeyi yürütecek akademisyenin kapasitesi incelenir ve bu kapasiteye göre proje ilgili akademisyene verilir. Proje yöneticinin sağlık sorunu ya da emeklilik gündemi yoksa değiştirilemez. TAM projesi 3 yıllık bir projeydi ama başarılı olduğu için 13 yıl daha uzatıldı. Ancak gelinen noktada TAM projesinin yürütücüsü de değiştirildi. Başarılı bir projenin yürütücüsü değiştirilemez. Bu ancak projeyi fonlayan tarafından yapabilir yani buna sadece SBB’nin yetkisi vardır. Rektörün yetkisi yoktur. Aldığımız duyumlara göre, rektörlük SBB ile bu konuyu konuşmuş. Proje yöneticisini değiştirmek istediğini söylemiş, SBB ise reddetmiş. Yani rektör SBB’yi çiğneyerek bu kararı almıştır.”
Projenin yürütücülüğünün proje içinde olmayan birine verildiğini belirten Tuğcu, “Boğaziçi’ne girişi usulsüz olan, bu konu hakkında hâlâ davası yürüyen Mehmet Turan proje yürütücülüğüne getirilmiştir” dedi.
Tuğcu sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Amaç akademisyenleri araştırma ve eğitim yapamaz hale getirip kaçırtmak, böylece istediklerini yapabilmek. Böylece proje bütçelerini de kendi kullanımlarına çekebilecekler.”