Anadolu’nun 3 bin yıllık sırrını ortaya çıkardılar

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Arkeometri Çalışma Grubu, Anadolu’da milattan önce 5 bin yılları olarak bilinen bakırın eritme ve dökme işleminin Gre Fılla Höyüğü kazılarıyla bilinenden 3 bin yıl daha önce olduğunu tespit etti.

Diyarbakır Müze Müdürlüğü başkanlığında, Kocaeli Üniversitesinden Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse’nin bilimsel danışmanlığında, Güneydoğu Anadolu Yukarı Dicle Vadisi’nde 2018-2023 yılları arasında yürütülen, 5 kültürel katmanın ortaya çıkarıldığı Gre Fılla Höyüğü kazılarında, neolitik döneme ait yerleşimde erken dönem metalürjik faaliyetlerin gerçekleştirildiği belirlendi.

Farklı disiplinlerden akademisyenlerin bir araya gelmesiyle oluşturulan KOÜ Arkeometri Çalışma Grubu’nca elde edilen bulgular, ScienceDirect bilimsel yayın veri tabanında “Journal of Archaeological Science: Reports” dergisi ve Amerikan Bilimde İlerleme Derneğinin akademik dergisi “Science”de yayımlandı.

Kocaeli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyeleri Doç. Dr. Üftade Muşkara ve Doç. Dr. Ayşin Konak, Fen-Edebiyat Fakültesi Analitik Kimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seda Karayünlü Bozbaş, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Burak Telli’nin çalışmaları, metal işleme sürecine yeni bakış açısı sunarak, bölgedeki bakır işleme faaliyetleriyle ilgili en erken denemelerin günümüzden yaklaşık 10 bin yıl öncesine dayandığını ortaya çıkardı.

Muşkara, KOÜ Arkeometri Grubu ile Gre Fılla kazılarından elde ettikleri bilgiler doğrultusunda “Son avcı-toplayıcılar tarafından erken bakır üretimi” başlıklı bilimsel makaleyi kaleme aldıklarını söyledi.

İnterdisipliner çalışmayla arkeolojik malzemelerin, çeşitli kimyasal, fiziksel yöntemlerle malzeme özelliklerinin belirlenerek teknolojik özelliklerinin anlaşılmasına yönelik çalışmalar yürüttüklerini anlatan Muşkara, arkeoloji, kimya ve malzeme alanında uzmanların bir araya gelerek arkeolojik sorulara cevap aradıklarını belirtti.

Muşkara, çalışmalarla camlaşmış kütlesel parçanın, sıcaklığın yaklaşık 1000 santigrat dereceye ulaştığı kapalı fırın ortamında oluştuğunu belirlediklerine işaret ederek, şöyle konuştu:

“Kapalı, ısı kontrolünün olduğu bir fırın ortamı, yaklaşık 1000 dereceye kadar ulaşmış, buna ait parçayı inceleyerek içinde küçük bakır parçaları ve yüzeyde bakır kalıntıları bulduğumuzdan, bu fırının bakır işçiliğiyle ilişkili olabileceğini aklımıza getirdi. Bakır objeyle yaptığımız inceleme, bunun yüksek sıcaklıkta eritilmiş örnek olduğunu, eritildikten sonra döküm yoluyla vurularak şekillendirildiğini gösteriyor. Önceki arkeolojik bilgilerimiz bize prehistorik dönemde insanların bakırı, bakır cevherini bildiklerini fakat bunu daha çok küçük süs eşyası ya da pigment olarak kullandıklarını gösteriyordu. Doğada bakır metalik olarak bulunuyor, bu buldukları metalik bakırı da dövme yoluyla tavlama şeklinde ısıl işlemle şekillendirerek istedikleri forma getirdikleri bilgisi söz konusuydu. Yaptığımız incelemede, en azından yöresel olarak daha erken dönemlerde ısıyla denemeler yapıldığını ve bu malzemenin de eritilerek şekillendirildiğini gösteriyor.”

“Gre Fılla, Diyarbakır ve Ergani madenlerine yakın olmasına rağmen bu bakırın kaynağını Trabzon kökenli olarak bulduk. Bu da oldukça şaşırtıcı bir bilgiydi. Ergitme yönteminin en azından bir denemeyle başladığını gösteriyor. Bu endüstriyel, sürekli kullanılan bir süreç değil belki ama ilk denemelerin başladığını gösteriyor. Anadolu için en erken eritme ve dökme, Mersin’de Yumuktepe’de milattan önce 5 bin yılları olarak biliyoruz. Gre Fılla bulguları milattan önce 8 bin yıllarında, yani 3 bin yıl gibi çok radikal bir değişim gösteriyor. Daha ilerleyen dönemlerdeki gibi endüstriyel ve oturmuş bir teknoloji değil bu belki ama deneysel bir yaklaşımın çok daha öncesinde başladığına dair ipucu veriyor.”

Arkeoloji Bölümü Prehistorya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşin Konak da Gre Fılla’nın çanak-çömleksiz neolitik dönem yerleşkesi olduğunu ve yapılan kazılarda uzun süre burada konaklandığının anlaşıldığını kaydetti.

Konak, neolitik topluluklar özelinde Gre Fılla yerleşiminin, daha önce yontma taş alet teknolojisinde kullanılan obsidiyenin, ham madde olarak kaynaklarını tespit etme araştırmaları yürüttüklerini anlattı.

Neolitik toplulukların ortak paydada buluştukları bazı özellikler bulunduğundan bahseden Konak, şu ifadeleri kullandı:

“Bu çalışma bize, bakırın da tedarik zinciri içinde yer aldığını gösterdi. Bu bağlamda bu toplulukların belki de birbirine benzemesine, mimari süreçler, ilk defa yerleşimlerin ortaya çıkması, dini inançlar, inanç sistemleri, ritüeller, belki de bu kadar ortak paydada birleşmeleri bu tedarik zincirleriyle karşımıza çıkıyor. Obsidiyen, Doğu Anadolu kaynaklarından getirilmiş, Gre Fılla’ya yakın kaynaklar değil. Bakırın Trabzon’dan getirilmiş olması, bu toplulukların doğa ile çok daha içi içe yaşadıklarını ve doğayı çok daha iyi gözlemlediklerini gösteriyor. Bu dönemde, teknolojik bilginin göz ardı edilemeyecek kadar yüksek olduğunu gösteriyor.”

Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Burak Telli ise Arkeometri Grubu ile arkeolojik numuneleri incelediklerini, projenin disiplinler arası çalışmanın güzel bir örneği olduğunu belirtti.

Related Posts

Milyonlarca bilgisayar için geri sayım başladı: Neler yapabilirsiniz?

Bilgisayarınızın kalbi sayılan işletim sistemi, artık güvenlik duvarınızdan farksız. Ne yazık ki, dünya genelinde milyonlarca kullanıcının tercih ettiği Windows 10 için destek süreci sona eriyor. Teknoloji devi Microsoft, 14 Ekim 2025 tarihini işaret …

Mars’tan gelen yeni harika: Perseverance’tan 360 derecelik panoramik fotoğraf

NASA’nın Mars gezgini Perseverance, Mastcam-Z kameralarıyla çekilen ve 360° görüş sunan en net panoramalardan birini gönderdi.

Microsoft Türkiye’nin yeni pazarlama lideri belli oldu

Microsoft’ta bayrak değişimi: Microsoft, Türkiye ofisinde pazarlama liderliğine Beyza Sakallı’nın atandığını açıkladı.

Hem tamirciler hem güvenlik uzmanları hem fikir! Ona ‘tekerlekli kale’ diyorlar! İşte ‘dünyanın en güvenli arabası’

Otomotiv güvenliğinde bir “tek boynuzlu at” olarak kabul ediliyor… Uzmanlar, popüler bir İsveç markasına ait olan bu modelin, “yılda kayıtlı bir milyon araç başına sıfır ölüm” gibi inanılması güç bir istatistiğe sahip olduğunu açıkladı. Bu olağanüstü güvenlik sicili, onu yollardaki en güvenli araç yapabilir.

OpenAI’ın son 1 yılda kazandığı gelir ortaya çıktı

OpenAI’dan yetkililerle görüştüğünü söyleyen isimsiz bir kaynak şirketin 1 yılda 12 milyar dolar kazanç sağladığını açıkladı.

Şarjı günlerce dayanan telefon modelleri açıklandı: Listede ne Samsung ne de iPhone var

Akıllı telefon kullanıcılarının en çok şikayet ettiği konuların başında gelen şarj süresi, nihayet detaylı bir testle yeniden gündeme taşındı. Prestijli test platformu DxOMark, pil ömrüyle fark yaratan ve kullanıcı performansı açısından öne çıkan modelleri inceledi. Haziran 2025 itibarıyla yapılan bu testlerde yalnızca pil kapasitesi değil yazılım optimizasyonu, kullanım senaryoları ve genel performans dengesi de dikkate alındı.